‘’Yabangee’’ Gözüyle İstanbul

Sosyal medya nelere kadir dediğim günlerden biri yine! Artık akrabalarımı, ilk okul arkadaşlarımı bulduğum, fotoğraflarını beğendiğim ya da onlarla sohbet ettiğim bir platformdan daha fazlası. Beni dünyaya bağlayan, neler olup bittiğinden haberdar eden yegâne yer. Haberdar etmek derken de sadece dolar artmış mı, savaş bitmiş mi’yi kastetmiyorum. Daha fazlası, daha yerel olanı. İstanbul’da neler oluyor, kim nerede ne yapıyor, hangi sergiye, konsere, tiyatroya ya da mekâna gitmeli… İşte Yabangee’yi de böyle keşfettim. Eski bir gurbetçi ya da İngilizce tabiriyle ‘expat’ olarak başka bir ülkede yaşamanın ne demek olduğunu iyi bilirim. Özlenen yemekler, aileyle yaşamanın rahatlığı, temizlik, düzen hasreti… Ancak Yabangee’yi görüp, okuyunca İstanbul’da yaşayan ve yerlisi olmayan insanlarla ne kadar iletişimim olduğunu fark ettim. Berlin’de yaşarken Almanlarla olan ya da olmayan iletişimim gibi. Bu yüzden Yabangee’nin en yakın tarihli etkinliği olan “Yabangee Exhibition: Our Photography Community” (Yabangee Sergi: Bizim Fotoğraf Topluluğumuz) isimli fotoğraf sergisine katılmaya karar verdim. Amacım hem Yabangee’yi tanımak hem de yabancıların gözünden İstanbul’u görmekti. İşte izlenimlerim; Yabangee beklenildiği gibi çok kültürlü ve çok dilli bir organizasyon. Dahası tahmin ettiğimden de eski. 2012 yılında Amerikalı Tarik Yassien tarafından kurulmuş ve onun direktörlüğünde devam ediyor. İstanbul’da yaşayan yabancılar için önemli bir bilgi kaynağı. Çünkü müzikten sanata, tarihten seyahate birçok farklı alanda içerik sunuyor.

76BD1071-9287-45ED-951A-AC3935C0BD9E
Yabangee Exhibition: Our Photograpy Community Sergisi (Bomontiada, İstanbul)

Tamamı İngilizce olan platform özellikle İstanbul’da yaşama dair pratik bilgiler veren röportajlarla öne çıkıyor. Yerli ve yabancı altmışa yakın içerik üreticisi olan Yabangee farklı ülkelerden insanların ortak İstanbul deneyimlerini yeni İstanbullulara sunuyor ve bir nevi onların danışanı oluyor. Platformun editörlerinden Selcen Çiftlikçi de bu çok yönlülüğü şu sözlerle açıklıyor: “Yabangee İstanbul’da yaşayan yabancılar için çok önemli bir tecrübe paylaşım platformu. Örneğin son yazılardan birinin başlığı “Gurbetçi Hayatı: Neden Türkiye’de doğum yapmayı seçtim” (Expat Life: Why I chose to give birth in Turkey). İstanbul’da yaşayan Amerikalı bir anne adayı doğum sürecinde neler yaşadığını, nerede doğum yapacağına nasıl karar verdiğini hatta ülkemizin önemli sorunlardan sezeryanı bile ele alıyor, deneyimlerini paylaşıyor. Sadece paylaşım da değil; Yabangee taksi kullanmadan, ev kiralamaya birçok konuda tavsiye hatta başucu kaynağı olarak kullanılıyor. Zaten talep edenleri yönlendirdiğimiz, bizim de anlaşmamız olan profesyonel danışanlar da mevcut. Özellikle devlet dairelerinde, polis merkezlerinde ya da mahkemelerde yabancıların hizmet almasını kolaylaştırıyoruz. Tabii her şey her zaman pozitif değil. Çarpık kentleşme, muhafazakarlaşma ya da politik gündem şehrin tüm sakinlerini etkiliyor. Örneğin geçen hafta Ankara’da iptal edilen Alman LGBTI Filmleri ve ardından gelen toplu yasak. Ya da Türkiye’nin önceki yıllarda karşılaştığı diğer sorunlar; terör saldırıları, darbe girişimi vb. Bütün bu olaylar insanlarda İstanbul’da yaşamak, eğitim almak gibi konularda bir çekince yaratıyor mutlaka. Ancak biz pozitif bir yaklaşımla İstanbul’da yaşam deneyimini daha keyifli hale getirmeye çalışıyoruz”.

3B388B62-49BF-45CB-A6E4-84EE7E289270
Yabangee editörlerinden Selcen ve Talha

“Batılılar çok şikayet ediyor”Bir de yabancıdan duyayım istedim İstanbul’da yaşamı ve Michael Barngover ile tanıştım. Michael Boğaziçi Üniversitesi’nden işletme yüksek lisans diploması sahibi ve beş yıldır İstanbul’da yaşıyor. Avukat eşi Melek ile birlikte Yabangee’ya içerik üretiyor. İstanbul’daki hayatını şu sözlerle anlatıyor: “Bir yıl Konya’da yaşadıktan sonra diğer yabancılar gibi Cihangir ya da Bebek benzeri yerlerde yaşayamadım. Önce Zeytinburnu, sonra Koşuyolu, şimdi de Çeliktepeliyim. Filistin ve Ürdün gibi bölgedeki diğer ülkelerde de yaşamış biri olarak İstanbul’un yaşam kurmaya en uygun yer olduğunu gördüm. Amerika’da çok kullanılan bir söz vardır “Bir kere ayrıldın mı geride ev yoktur artık” (Once you have left, there is no home back). Benim İstanbul’daki durumum da o aslında. Eğitim gördüm, iş buldum, evlendim ve yaşıyorum burada. Yabangee aracılığıyla da İstanbul’da yaşamı benim için pozitif kılan şeyleri paylaşıyorum insanlarla. Bizim yabancılar olarak deneyimlerimiz yerel insanlardan farklı. Hatta kendi aramız da bile farklı. Örneğin özellikle Batı’dan gelenlerden fazlaca şikâyet duyarsınız. Ben duymamak için onlarla takılmamayı tercih ediyorum. Türklerle vakit geçirmek Türkçemi de ilerletiyor. Yakında vatandaşlık başvurusu da yapacağım. Özellikle iş hayatında önemli artıları var vatandaş olmanın ve tabii İran’a seyahat etme özgürlüğü getirmesi de cabası”.

CC0D1359-9E60-4FCB-B757-83E956974CF0
Yabangee içerik üreticilerinden Michael Barngover (Bomontiada, İstanbul)

Yabangee farklı özellikleriyle farklı insanlara farklı hizmetler sunuyor. Ama sanırım en önemli noktası insanların İstanbul’a ve İstanbul’da yaşama dair kendilerini özgürce ifade edebildikleri bir ortam olması. Düzenlenen etkinlikler aracılığıyla sosyalleşmeleri de bir diğer nokta. Küreselleşmenin ve çok uluslu yapıların sadece ürün ya da hizmet değil insanların dolaşımını da mecbur kıldığı günümüz dünyasında Yabangee ve benzeri platformlar daha iyi şehir deneyimleri için olmazsa olmaz gibi görünüyor!

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Yorum bırakın